Anne babadan ayrı kalma çocuk gelişiminin kaçınılmaz ve olması gereken bir kısmıdır.
Anne babadan ayrı kalma çocuk gelişiminin kaçınılmaz ve olması gereken bir kısmıdır. Bunun bir kaç önemli aşaması vardır; tuvaletini tek başına yapması bunlardan biri, kreşe gitmeye başlaması ise bir diğeridir. Bunlar ve benzeri önemli değişiklikler onun dünyayı keşfetme macerasında önemli tecrübeler kazanmasını sağlar.
Tek Başına Yapabilmek
Bu süreçte çocuklar tuvalete gitmekle ilgili kelimeler öğrenirken aileler ise çocuklarının kendi başına tuvaleti kullanıp kullanamayacağını nasıl anlayacakları konusunda yöntemler geliştirirler. Aile ve arkadaşlar ile oluşan sosyalleşme, daha rahat hareket edebilme ve genişleyen kelime dağarcığı çocuğunuzun bu dönemi daha rahat geçirmesini sağlayacak gelişmelerdir.
Bu tip geçiş dönemleri iki taraf için de zor olabilir. Anneler ve babalar çocuklarının kendi başlarına attıkları ilk adımları genelde “düşecek” endişesi içinde izlerler. Kreşe ya da anaokuluna giden çocuklar, güzel geçen bir günün sonunda arkadaşlarından ayrılırken üzgün olurlar.
Ayrı Kalma Korkusu
Çocuklarda anne babadan ayrılma korkusu önemli ve zor bir konudur. Bir dereceye kadar normaldir. Örneğin işe gitmek için evden çıkarken çocuğunuzun “Gitme ne olur, biraz daha kal” yalvarışlarını dinlemek çok üzücüdür. Ama 2-3 dakika sonra yoldan arayıp durumunu sorduğunuzda, çoğunlukla aldığınız cevap oyuncakları ile mutlu mutlu oynadığıdır.
Ayrı kalma korkusu daha yoğun, daha uzun süreli ve kalıcı olduğunda çok daha zorlaşır. En tipik örneği çocuğunuzun ana okuluna gitmek istememesidir. Bunun için türlü sebepler, çeşitli yöntemler geliştirebilir: “Hastayım”, “Karnım ağrıyor”, ya da “Gitmeyeceğim işte” bunlardan bazılarıdır.
Çocuğunuza Yardımcı Olmak İçin
Dikkat edilmesi gereken bir nokta bu tip ayrı kalma problemlerinin çoğunlukla geçiş dönemlerinde görüldüğüdür. Bu geçişler daha büyük bir yatakta uyumaktan tutun da, yeni doğan bir kardeşe kadar pek çok şey olabilir. Eğer sizin yaşadığınız durum da bu ise çocuğunuzla konuşun ve değişen şeyin ne olduğunu anlatmasını isteyin. Küçük çocukların kelime dağarcığı derdini anlatabilecek kadar gelişmemiş olabilir. Bu durumda ondan oyunlarla ya da çizerek hislerini anlatmasını isteyebilirsiniz. Yoğun tepkileri ne zamanlarda gösterdiğini gözlemleyin. Örneğin siz işe giderken mi? Yoksa küçük kardeşini doktora götürürken onu da yanınıza almadığınız zamanlarda mı? Bu gözlemleriniz ayrı kalma korkusu kaynaklı problemleri çözmenizi kolaylaştıracaktır. Bazı çocuklar birlikte yapılan bir aktivitenin ardından çok rahat bir şekilde elveda deyip gidebilirken bazıları için bu uzun bir gözyaşı ve ızdırap süreci anlamına gelir. Bu ayrılık korkusunun hangi zamanlarda olduğunu belirlemek bu tür durumlara karşı daha hazırlıklı olmanızı sağlayacaktır.
Ayrı kalma problemlerine bir diğer örnek de siz işe giderken onu bakıcıya bırakmanız durumunda yaşanabilir. Özellikle ilk başlarda zorluk yaşanabilir. Burada güzel bir çözüm ayrılık sahnesini ve vedalaşmayı çok kısa tutmaktır. Uzun bir veda sadece onun daha fazla üzülmesine sebep olur. Ancak üzülmesini önlemek için veda etmeden ortadan kaybolmayı da düşünmeyin. Çünkü uzun vadede bu durum sizi göremediği her an uzun süreliğine gitmiş olabileceğiniz korkusunu doğuracaktır. Ayrıca vedalaşmayı öğrenmesi bu geçiş sürecini sorunsuz aşabilmesi için de gereklidir.
Okula başlamak da diğer önemli bir geçiş dönemidir. Bunu kolaylaştırabilecek teknikler geliştirmeye çalışın. Okul korkusunu hafifletmek için okul başlamadan önce binayı gezdirin, sınıf arkadaşları olacak çocuklar ile önceden tanışmasını sağlamaya çalışın. Bazı ana okullarında adaptasyon süreci uygulaması vardır. Buna göre aileler bir süre çocuklarla okula gider, tam gün onlarla kalırlar. Zamanla okulda çocuklarla geçirdikleri süre kısalır ve en sonunda çocuklar tek başlarına gidip gelmeye başlarlar.
Kendinize Yardımcı Olun
Son olarak kendinizdeki ayrılık korkusunu değerlendirin. Çocuğunuz onu okulun bahçesinde bıraktığınız anda koşarak, arkasına bile bakmadan arkadaşlarının yanına gittiğinde “Ne oluyor? Yoksa artık benimle olmak istemiyor mu?” diye düşünüyor musunuz? Bu çok doğal, insani bir tepkidir. Ama önemli olan anne babadaki ayrı kalma korkusunun çocuğu etkilememesidir. Çocuklar sünger gibidir. Etraflarındaki yetişkinlerin, özellikle de anne babalarının, hareketlerini çok iyi okur ve algılarlar. Ayrı kalmak konusundaki endişelerinizi eşiniz, arkadaşlarınız ve diğer anne babalarla paylaşın ancak çocuğunuza yansıtmayın. Onu bırakmak istemediğinizi anlarsa sizden ayrılması daha da zor olacaktır.
Hem siz hem de çocuğunuz için ayrılık anlarını kolaylaştırabilecek bir çözüm de bir vedalaşma yöntemi geliştirmeniz olabilir. Örneğin işe gitmek için evden çıktığınızda, o pencereden bakarken el sallamanız ve öpücükler göndermeniz ve bunu her seferinde bir ritüelmiş gibi yapmanız işleri kolaylaştıracaktır. Faydalı olabilecek bir diğer şey de ayrılmadan önce, onunla, siz döndüğünüz zaman yapacaklarınızı planlamak ve beraber ne kadar çok eğleneceğinizden konuşmak olabilir. Ne olursa olsun şunu hiç unutmayın, büyümek herkes için zor bir tecrübedir; çocuklar için de, aileler için de.
Prima alıntı